X

Lütfen Para Birimi Seçiniz

Türk Lirası $ US Dollar
X

Lütfen Para Birimi Seçiniz

Türk Lirası $ US Dollar

Türkiye’de son dört yılda yasal düzenlemeler çerçevesinde insan hakları

AnasayfaHaberiniz Olsun.Türkiye’de son dört yılda yasal düzenlemeler ç...

Son dört yılda getirilen yargı paketleri, dezenformasyon yasası, sosyal medya düzenlemesi, kitle imha silahlarının finansmanının önlenmesine ilişkin yasa ve şimdi gündemde olan etki ajanlığı teklifi aşırı geniş, muğlak tanımlar içeriyor. Bu nedenle de ifade ve örgütlenme özgürlüğünü tehdit ediyor.

Ayşe Barım'ın mahkemeye sevk yazısında, "şirket faaliyetlerinin etki ajanlığı amacı itibariyle ve kastını ortaya koyması açısından dikkate değer olduğu" ifadesinin kullanılmasıyla, kamuoyunda “etki ajanı” olarak bilinen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” başlıklı yedinci bölümüne 339/A maddesiyle “Devletin güvenliği ve siyasal yararları aleyhine suç işleme” şeklinde yeni bir suç eklenmesini öneren yasa teklifi yeniden gündeme geldi. 13 Kasım 2024’te Meclis Genel Kurulu’nda oylanması beklenen yasa geri çekilmişti.

Peki nedir "etki ajanı" yasa teklifi? Sivil toplum aktörleri, insan hakları savunucuları ve gazeteciler neden bu yasaya karşı?

Bu yasanın arka planını son yıllarda Türkiye’de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini endişe verici düzeyde ihlal eden hukuki düzenlemeler oluşturuyor:

8. Yargı Paketi (2024)

Kamuoyunda “8. Yargı Paketi” olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adlı yargı paketi, 12 Mart 2024’te yasalaştı[1].

8. Yargı Paketi, en az 10 ayrı yasada değişiklik içeriyor ve 42 maddeden oluşuyor. Görünürde “yargıdaki usul sorunlarını gidermek ve hak kayıplarını önlemek için” hazırlanan bu paket de öncekiler gibi, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün ortadan kalkması da dahil, insan haklarındaki süregelen aşınmanın temelinde yatan en önemli sorunları gidermekte yetersiz[2].

8. Yargı Paketi, TCK’nın 220. Maddesi’nin “silahlı örgüt/terör örgütü adına suç işlemeyi” tanımlayan 6. fıkrasında değişiklik içeriyordu. Anayasa Mahkemesi, TCK Madde 220/6’nın kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu nedenle Anayasa Madde 38’de yer verilen suçta ve cezada kanunilik ilkesini karşılamadığı gerekçesiyle anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Ancak başta TCK  220/6’daki iptal kararı olmak üzere bu sorunlarla ilgili önemli AİHM ve AYM kararlarından kaynaklanan yasal değişiklikler uygulanmadı.

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), aşırı geniş ve muğlak ifadelere yer veren terörle mücadele yasalarının, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını ihlal ederek, Türkiye’de kişileri gerçek veya varsayılan eleştirel fikirleri nedeniyle güvenilir ve yeterli kanıt olmadan yargılayıp mahkûm etmek, muhalif sesleri susturmak, taciz etmek ve sindirmek amacıyla kullanıldığını belgelemiştir. UAÖ, Türkiye yetkililerini, muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasaları iyileştirmeye ve uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirmeye çağırmaktadır.

8. Yargı Paketi Resmi Gazete’de
12 Mart 2024

Dezenformasyon Yasası (2022)

AKP ve MHP'nin 26 Mayıs 2022’de, TBMM'ye sunduğu Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 13 Ekim 2022’de kabul edildi. Teklif, çeşitli değişikliklerle birlikte TCK’nın “Kamu Barışına Karşı Suçlar” bölümüne “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı 217/A maddesi eklenerek yeni bir suç tanımlamaktadır.

217/A, aşırı geniş ve muğlak ibareler içerirken, “gerçeğe aykırı bilgi”nin net ve anlaşılır bir tanımını yapmamakta ve hangi bilgilerin “ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığına” tehdit oluşturur nitelikte kabul edilebileceğini açıklamamaktadır. Yetkililer hangi bilgilerin, insanlarda kaygı ve korku yaratacağını açıklamayarak, keyfi uygulamaya açık kapı bırakmaktadır. Bu da ifade özgürlüğünün kullanımı ve korunması bakımından ciddi tehditler oluşturmaktadır


Top